Suriye’ye “acil müdahale” çağrısı

Published on Mayıs 2, 2025, 10:18 ö.ö.

İşgalci rejim İsrail içişleri bakanı, Netanyahu'dan Suriye'deki Dürzilere yönelik mezhep çatışmalarına müdahale edilmesini istedi.

Times of Israel’de yer alan habere göre, İsrail İçişleri Bakanı Moşe Arbel, Suriye'de Dürzi nüfusunu hedef alan “mezhep şiddeti” nedeniyle Başbakan Benyamin Netanyahu'ya "acil müdahale" çağrısında bulundu.

Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki Dürzi çoğunluklu Ceramana kasabasında salı günü en az 10 kişi öldü.

Çarşamba günü şiddet, komşu kasaba Sehnaya'ya sıçradı.

Bu gelişmelere paralel olarak, İsrail, Suriye topraklarında, sözde Dürzî topluluğuna saldırı hazırlığında olduğu iddia edilen bir "aşırılık yanlısı grubu" hedef alarak bir hava saldırısı gerçekleştirdiğini duyurdu.

Çarşamba günü Şam yakınlarındaki Dürzî nüfusun yoğun olduğu bölgelerde artan şiddet olayları sırasında gerçekleştirilen bu saldırı, İsrail'in daha önce bu azınlık grubunu koruma sözü vermesinin ardından geldi.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Savaş Bakanı Israel Katz ortak açıklamalarında, bu saldırının Şam’ın güneyinde yer alan Sehnaya kasabasındaki Dürzîlere yönelik saldırılarını sürdürmeye hazırlanan "aşırılık yanlısı grubu" hedef aldığını belirtti.

Times of Israel, olaylarda yaralanan üç Suriyeli Dürzi’nin, tedavi için İsrail'e getirildiğini belirtti.

Arbel, Netanyahu’ya gönderdiği mektupta, "Suriye'den gelen görüntüler, Dürzi toplumunun hayatının acil ve somut tehdit altında olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

"İlgili tüm taraflara diplomatik ve askeri yollarla katliamı durdurmak için acil harekete geçme talimatı vermenizi talep ediyorum." diyen Arbel şöyle devam etti: "7 Ekim'de ve İsrail'in tüm savaşlarında, Dürzi toplumundan subaylar ve askerler devleti savunmak için ilk saflarda yer aldı. Şimdi onların aileleri tehlikede."

Arbel son olarak, "İsrail, Suriye'de yaşanan bu vahşi katliam karşısında seyirci kalamaz. Hem askeri hem de diplomatik tüm kanalları harekete geçirmeliyiz." dedi.

Suriye'deki Dürzi topluluğunun şeyhi el-Hacerî, bugün yayımlanan yazılı açıklamasında, Şam’ın banliyölerinde yer alan Sehnaya, Eşrefiye ve Ceremana bölgelerinde son iki gün içinde yaşanan şiddet olaylarını “IŞİD tarzı tekfirci katliamlar” olarak nitelendirdi.

Suriye’deki Dürzi topluluğunun ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hacerî, son günlerde Şam kırsalında yaşanan kanlı olayların ardından Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam rejimine yönelik eleştirel açıklamalarda bulundu.

 

 

 

Suriye'deki Dürzi topluluğunun şeyhi el-Hacerî, bugün yayımlanan yazılı açıklamasında, Şam’ın banliyölerinde yer alan Sehnaya, Eşrefiye ve Ceremana bölgelerinde son iki gün içinde yaşanan şiddet olaylarını “IŞİD tarzı tekfirci katliamlar” olarak nitelendirdi.

Bu bölgelerde yaşayan sivillerin “çete” olarak yaftalanmasını reddeden el-Hacerî, olayların sivillere yönelik sistematik saldırılar olduğunu ifade etti.

El-Hacerî, Suriye rejimini “komite raporlarına ihtiyaç bırakmayacak düzeyde sistematik ve belgelenmiş toplu katliamlar” uygulamakla suçladı.

Özellikle Suriye’nin sahil kesimlerinde daha önce yaşanan şiddet olaylarına atıf yapan el-Hacerî, bu tür suçların uluslararası toplum tarafından hâlâ yeterince dikkate alınmadığını vurguladı.

“Hükümet olduğunu iddia eden bir yapıya artık güven duymuyoruz” diyen Dürzi lider, 'devlet yetkililerinin' halk arasında güvenilirliğini tamamen yitirdiğini belirtti.

El-Hacerî, “Bu yapı sadece ölüm makineleri, kan dökücüler, insan kaçıranlar ve gerçeği çarpıtanlardan oluşuyor. Mezhepçi bir zihniyetle herkesi tekfir eden bir anlayışla hareket ediyorlar” ifadelerini kullandı.

 

'Suriye'de her azınlık tehdit altında'

Dürzi şeyhi, hükümetin azınlıklara yönelik yaklaşımını da eleştirdi:

“Biz azınlık kimliği üzerinden konuşmadık ama onlar, kendilerinden olmayan mezhep ve dinlere mensup herkesi kâfir sayıyor. Bu, tüm azınlıkları tehdit eden bir zihniyet.”

Şeyh el-Hacerî açıklamasında, “Masum ve savunmasız bir halkın korunması için uluslararası topluma acil çağrıda bulunuyoruz” diyerek Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası aktörleri harekete geçmeye davet etti.

Son iki günde artış gösteren sivil ölümleri ve bölgede faaliyet gösteren silahlı gruplara dikkat çeken el-Hacerî, barışçıl direnişlerine rağmen sivillerin hedef alındığını belirtti.

“Elimizde hâlâ barışçıl direnişten başka bir araç yok” diyen El-Hacerî, “Masumların kanının dökülmesini engellemek ve sivilleri korumak için derhâl uluslararası müdahale istiyoruz” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.

 

 

/Ajans